Halis Güneş İstişarenin Önemini Anlattı.

Başarının sırrının istişare olduğunu kaydeden Güneş, şirket çalışanları ile sürekli istişare yaptıklarını söyledi. Özgüneş Showroom'un Trabzon'un Akçaabat İlçesi Akçakale Mahallesi'ndeki şirket merkezinde muhabirimiz Bahattin Baştürk’ün sorularını cevaplandıran Güneş, hiçbir zaman ekibini yolda bırakmayacağını belirtti.

Her platformda istişareden bahsediyorsunuz. İstişare neden önemli?

ÖNCELİK İSTİŞARE

Ben Halis Güneş, kardeşlerim Harun, Nihat, Çakır ve Âdem Güneş ile bu firmanın emanetçileriyiz. Özgüneş Showroom beraberinde Cevahir, Meydan, Pazarkapı, Söğütlü, Giresun ve Fatsa Güntaş AVM ve Fatih AVM bünyesinde faaliyet gösteriyoruz. Çalışmalarımızda istişareye çok önem veriyoruz. Her ay AVM Müdürleri ile her yıl da şirket genel personeli ile istişare yapıyoruz. Biz her ay şube müdürlerimizle, her yıl diğer personelimizle toplantı yaparak istişare yapıyoruz. En önemlisi birbirimize güveniyor birliğimizi bozmuyoruz. Bunun semeresini de görüyoruz. Şirket müdürlerimiz, muhasebe personelimiz ve diğer ilgili birimlerle her ay yaptığımız durum değerlendirmesinde geçmiş ayda ne yaptık, gelecek ay ne yapabiliriz konusunda fikir alışverişinde bulunuyoruz. Biz işverenlerde çalışan personelimizde işin tadını alıp görevimiz ne ise layıkıyla yerine getiriyoruz.

ÇALIŞAN VE ÜRETEN İNSAN ALLAH’IN SEVGİLİSİDİR

İnsan, ailesine, çevresine ve diğer insanlara faydalı; onların varlığını sürdürmesine sebep olmalıdır. Tıpkı güneş gibi… Eğer güneş durursa çevresinde de ne bir gezegen kalır ne kendisi. Bu nedenle bize kâinattan örnekler veren yüce Allah, onları nasıl kendi kudret ve iradesiyle döndürüp hayatlarını devam ettiriyorsa, bize verdiği irade ve güçle de bizim kendi hayatımızı ve bize bağlı hayatları idare etmemizi, hayatın devamını sağlamamızı istiyor. Çalışkan insan daima çevresi tarafından sevilir sayılır ve itibar görür. Allah da hiç şüphesiz yanlış yolda gitse, yanlış işler yapsa bile çalışana çalışmasının karşılığını verir ve vereceğini vaat edip “İnsan için çalışıp kazandığından başkası yoktur” (Necim, 53/39) buyurarak, çalışmaya teşvik etmiştir.

Her işi yapar, kazanç sağlar

Bu nedenle, başkalarının sırtından geçinmek, tembel tembel oturup yatmak, iş beğenmeyip çalışmamak, hazır yiyicilik yapmak, tufeyli yaşamak, ne dinin ne de aklı başında bir insanın tasvip edeceği bir şey değildir. Bu tür kimseler hep başkalarının eline bakar durur. Ya da gayrı meşru yollarla kısa yoldan kazanç elde etme hayalleri kurar durular. Oysa bizim dinimizde çalışmak ve kazanmak öyle kutsal bir yere koyulmuştur ki, Resülullah; “Çalışıp kazanan habibullah’tır yani Allah’ın sevgilisidir” buyurmuştur. Bizzat kendisi, biat etmek için gelen bir çiftçinin yıpranmış, nasırlı ellerini avuçlarının içine alıp yüzüne sürmüş ve onu tebcil etmiş, övmüştür.

Boş duran insan çabuk yaşlanır, hayattan zevk almaz ve kimseye hayrı olmadığı gibi kendine de hiçbir faydası olmaz. Çalışkan insan her yerde iş bulur, her işi yapar ve her şeyden kendisine bir kazanç yolunu da bulur çıkarır.