Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Bayrak, Karadeniz’deki depremlerinin tehlikesinin deniz içinde olduğunu söyledi.
Gürcistan’da 1 hafta içinde gerçekleşen ve en büyüğünün dün akşam 5.4 ile deniz içinde gerçekleştiği depremleri değerlendiren Bayrak, Gürcistan hattının aktif bir kuşağa sahip olduğunu belirterek, “1959 yılında Batum açıklarında da manyetütü 6,2’lik bir deprem meydana gelmişti.
Son yıllarda yaptığımız çalışmalarda Karadeniz’de asıl deprem tehlikesinin deniz içinde olduğunu belirtmiştik. Son zamanlarda da bölgemizde Espiye açıklarında, Vakfıkebir açıklarında, Trabzon açıklarında manyetütü 3 ile 4,4 arasında değişen değişik depremler meydana geldi” dedi.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde gerçekleşen depremlerin Batum’dan Romanya açıklarına kadar gittiğini belirten Bayrak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz 2006 yılında Kandilli Rasathanesiyle yaptığımız ortak çalışmalarda, Espiye Trabzon ve Aydıntepe’ye 4 tane deprem istasyonu kurmuştuk.
Bunların sayesindeki oluşan depremlerin yerini daha iyi tespit etmeye başladık ama bölgenin son zamanlardaki aktivitesinden dolayı bu istasyonların yeterli olmadığını düşünerek yeni istasyon kurmayı hedefliyoruz.
Bunların birisi Of’a, Çarşıbaşına, Perşembeye, Ahaliye düşünüyoruz. Bunların aletleri alınmış durumda sadece yer ve istasyon yerleri devam ediyor yaklaşık 2-3 aya faaliyete geçecektir.”
BÖLGEDE DEPREM RİSKİ DENİZ İÇİNDE
Yaptıkları çalışmalarda bölgedeki deprem riskinin deniz içinde olduğunu kaydeden Bayrak, “Yaptığımız çalışmalarda bölgemizdeki deprem tehlikesinin deniz içinde olduğunu vurguladık.
Depremlerde bizim stres transferi dediğimiz bir durum var yani bu fay üzerindeki boşanan stres diğer fay üzerine binecektir. Burada da birikmiş bir enerji varsa ilerdeki zamanlarda bir deprem getirme potansiyeli vardır. Zamanla bizim bölgemizi de etkileyecek depremler gerçekleşecektir” dedi.
5 VE 6 ŞİDDETİNDE DEPREM BÖLGEYE ZARAR VEREBİLİR
Karadeniz Bölgesi’nin yüksek yamaçlı olduğunu için 5 ve 6 şiddetindeki depremlerin bölgeye zarar vereceğini ifade eden Bayrak, şöyle konuştu:
“Karadeniz Bölgesini biliyoruz yüksek yamaçlı yerler ve heyelana açık bir bölge.
Bu deniz içerisinde 5 veya 6 şiddetinde bir deprem bile bölgemize büyük bir zarar vereceğini düşünüyorum. Dolgu alanları öncelikle etkileniyor bu neden bu alanlar deprem dalgalarını büyütme özelliğine sahip.
İzmit’te ki depremde bunu gördük. Bu tehlike bölgemizde de mevcut. Dolayısıyla bölgemizin mikro deprem belgelendirme çalışmasının yapılması gerekiyor. Ayrıca kentlerin yenileştirme projelerinde binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir.”