Anzer Balı Kooperatifi Başkan Yardımcısı Şaban Hapeloğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, zehirlenmeye dağ gülü olarak çiçekten elde edilen ve halk arasında 'deli bal' olarak adlandırılan balın değil, bala karışan sarı dağ gülü polenlerinin neden olduğunu belirtti. Hapeloğlu, “Bölgemizde şifa kaynağı olan ve ilaç olarak kullanılan kestane, orman gülü balları deli bal olarak adlandırılmaktadır. Bu ballar gıda amaçlığı değil de ilaç olarak günde en fazla bir bal kaşığı kadar tüketilmelidir. İzmir’de yaşanan olay bizleri üzmüştür. Ancak İzmir’de yaşanan olaya düşünüldüğü gibi mor orman gülü balı değil bu bala karışan az miktarda ki sarı orman gülü çiçeğinden kaynaklanan polen neden olmaktadır. Bir ton bala sarı orman gülü poleninden 6 gram kadar karışır. Bu oran yüksek olursa bal zehirli olur. Normal şartlarda arı bu çiçeğe kesinlikle konmaz. Ama rüzgarın neden olduğu polenleşme bala karışmasını sağlar” dedi.
"SICAK SU ZEHİRİ YOK EDİYOR"
Hapeloğlu, 'deli bal' olarak adlandırılan balların fazla tüketilmesi halinde zehirlenmelere neden olabileceğini belirterek, “Zehirlenme durumunda tüketiciler doktora başvurmalı. Ancak doktora gitmeden önce sıcak su ve sıcak çay içmeleri zehirin etkisi azaltacaktır. Polen yüksek ısıda etkisini kaybeder. Sıcak su bu şekilde zehiri etkisiz hale getirir. Tüketicilerimizden bu balı kontrollü olarak kullanmalarını istiyoruz. Günde bir bal kaşığından fazlası fayda sağlamaz. Zehirlenmelere neden olabilir. Bir kaşık bal büyük şifadır” ifadelerini kullandı.
"DELİ BAL RUS TARİHİ'NDE DE GEÇİYOR"
Hapeloğlu, deli balın Ruslar'ın bölgeyi işgalinde de önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, “Rus işgali sırasında bölgemize gelen Rus askerleri kava kovan ballardan bal alarak tüketmişler. Deli bal olarak adlandırılan bu balı bolca tükettikleri için zehirlenmişler ve bazıları ölmüş. Bu olaydan Rus tarih kitaplarında bahsedilir. Deli balın bilim literatürüne girişi bu şekilde olmuştur" diye konuştu.