Birkaç gün önce Fransa’da Paris’te elim bir olay yaşandı. Olayda Paris’teki bir dergiye yapılan silahlı saldırıda on iki Fransız vatandaşı öldürüldü. Olayı Cezayir asıllı iki Müslüman genç yaptığı sonradan söylendi. Aslına bakarsanız bu iki kardeş öldürülmeseydi belki de olay hakkında basında çıkanlardan daha başkaca onlarca bilgiye sahip olacaktık.
Yazıma bu olayın konu olması bu elim sonrası ortaya çıkan ve söylenilenlerden dolayı biz Müslümanlar zan altında kalmamızdan dolayıdır.
Öncelikle bu olayı baştan kınadığımı açık ve net yazmak isterim. Fakat aması var…
Öncelikle bu olay nedeniyle bir buçuk milyon civarında olan büyük bir inanç topluluğunu zan altında tutmak kesinlikle akıl dışıdır. Bu olay kesinlikle Müslümanlara mal edilemez. Müslümanlar bu dünyada yıkmaya değil aksine yapmaya gelmişlerdir. Bakınız dedelerimiz ninelerimiz Osmanlılar yapmış olduğu fetihlerle fethettiği bölgelerde insanların dinine yaşantılarına ve mal can namus haklarına kesinlikle saygılı olmuşlardır. Dedelerimiz ninelerimiz Osmanlıların hakimiyeti zamanında hangi bölge olursa olsun o bölgelerde cami, kilise ve sinagog bir arada hayatlarını idame etmişlerdir. Gayri Müslim diye nitelendiren insanlar yani Hıristiyanlar ve Yahudiler inançlarına herhangi bir kısıtlama getirilmeden yaşantılarını emin bir şekilde yerine getirmişlerdir. Bu durum bugün dahi aynen benim ülkemde devam etmektedir. Şu anda ülkemizde Gayri Müslümler herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan hayatlarını devam etmektedirler.
Bu ve diğer başkaca olan böyle elim olaylar münferittir. Milyonlarcadan bir kaçı ortaya çıkmakta ve böyle elim sonuçları olan olaylar yapmaktadırlar.
İşin başkaca bir boyutuna değinmek isterim. Yukarıda yazdım. Bu olayı yapan kardeşler öldürüldüler. Konuşamadılar. Bilemiyorum. Nasıl ki 11 Eylül Amerika’da olduktan sonra Amerikan Derin Devleti İslam aleminde cadı avına çıkmıştır. Önce Afganistan daha sonra da Irak işgal edilmiştir. Milyonlarca kardeşimiz şehit edildi ve onlarcası da yerlerinden yurtlarından edildi. Bu olay gördüğümüz gibi değil madalyonun öteki yüzünü okumamız lazım geldiğini düşünmekteyim. Avrupa büyük bir ekonomik bunalım yaşamaktadır. Bu olay vasıtasıyla nasıl ki Amerika düşmüş olduğu ekonomik bunalımdan çıkmak adına İslam ülkelerine nasıl musallat olmuşsa beldi Fransa ölçeğinde Avrupa yeniden bir takım ayak oyunlarıyla bizlere musallat olacaktır. Olabilir mi ?! Olabilir. Avrupa veAmerika ve diğer sömürgeci ülkelerden bunu beklemek hata olacağını düşünmemekteyim.Çünkü adamların sicilleri bozukta ondan.
Görünüşte elim bir olay ama belki de altında ne art niyet var bilinmez. Olayın bir başkaca boyutuna da değinmek isterim. Bu adamlardan birkaç kişi ölse yer yerinden oynamakta. Sanki sanırsınız ki adamlar süslü. Bakınız bizlere ve diğer İslam ülkeleri yıllardır teröre insan vermekteyiz. Bugüne kadar yaklaşık elli bin insanımızı teröre vermiş bir milletiz. Bugüne kadar bu adamlardan bir tane kınama duydunuz mu?! Ben cevap vereyim isterseniz hayır bir tane kınama duymadık. Bu adamların canı bu kadar tatlı mıdır?! Bizler binlerce ölmekteyiz ses yok adamlardan birkaç tane ölmekte yer yerinden oynamakta! Bu taksimi kurt bile yapmaz. Öncelikle Avrupa ve Amerika bu konuyu düşünse iyi edecektir.
Olayın bir başka boyutu var. Bu da bu terör örgütü diye lansa edilen Kaide, Taliban ve Boko Haram gibi gruplara silah ve parasal yardımı bu süslüler yaptığını herkes bilmekte. Bu adamlar bu insanları gaza getirmekte fakat daha sonra bu gaza gelen insanlar kontrolden çıktıktan sonra kendi memleketlerinde olay yaptıklarında ise hemen feryadı figanlar. Bu çok yanlış ve bir o karda ahmakçadır.
Avrupa’yı ve Amerika’yı bir nefis muhasebesine davet etmek isterim…
Nizamettin BEKAR/TRABZON