Başbakan Erdoğan yeni kabineyi köşkün onayına sundu. Yerel seçimlerde aday gösterilen bakanların ve yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında istifa eden bakanların yerine yenilerini atayarak oluşturduğu kabineyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayına sundu.
Erdoğan, akşam saatlerinde yeni kabineyi Köşk'e götürerek Cumhurbaşkanı Gül'ün onayına sundu. İşte Erdoğan'ın açıkladığı yeni kabine;
Başbakan Yardımcılığı'na, Emrullah İşler
Yeni Türkiyen’nin istiklal mücadelesi
10 bakanın yerine yenilerini atayan Erdoğan, değişiklik öncesi yaptığı bir konuşmada bu mücadeleyi ‘Yeni Türkiyen’nin istiklal mücadelesi’ olarak yorumlamıştı.
Cemaate karşı
10 bakanın yenilendiği kabine bazı çevrelerce cemaatle yaşanan gerilimde en kararlı adım olarak yorumlandı.
İdris Naim Şahin istifa etti
Ak Parti dün kritik bir gün yaşadı. Önce sabah saatlerinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın istifasından hemen sonra İçişleri Bakanı Muammer Gülerin istifası geldi. Parti içinde ki kopmlara devam edecek mi sorusu akıllarda iken öğle saatlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bakanlıktan ve partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Ankara gündemi sabaha erken başlamıştı. Öğle saatlerinde gelen bu istifa ile ortam duduldu denilirken akşam saatlerinde Eski bakan İdris Naim Şahin partisinden istifa ettiğini açıkladı.
"Bu başarı hikayelerinin bir yerinde olmaktan, yakınmadan, hep yakın olmaya ve yük almaya özen göstermiş olmaktan dolayı sevinç ve gurur duyuyorum" ifadesini kullanan Şahin, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
"Ne var ki son dönemde artan bir şekilde ülke ve millet varlığı ve çıkarlarıyla uyuşmayan, milli değer, anlayış ve duyarlıklar ile örtüşmeyen, ulusal bütünlüğü güçlendirici olmayan söylem, politika ve uygulamalara tanık olunmaktadır. Yerel ve genel politikaların oluşumunda ve uygulanmasında ortak akıl ve toplumun samimi istek ve beklentilerini dikkate almak yerine, özel akıllı kişiler ve/veya sorgulanabilir anketlere itibar eden bir yönetim tarzının benimsendiği görünmektedir. Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadronun tavsiye, yönlendirme ve etkinliğinin tercih edildiği anlaşılmaktadır.
Bölücü terör örgütünün unsurlarıyla yürütülen ancak milli vicdan ve haysiyeti inciten ve mevzu hukuku zorlayan sürecin çözüm özelliği- belki istenmeden- çözülme hayalcilerine fırsat ve olanak sağlar duruma evrilmiştir."
Şahin, hükümet etmenin, milleti ve devleti en iyi şekilde yönetme olduğunu vurgulayarak, devletin; kurumlar, kurallar ve ilkeler bütünü olduğunu, bunlarla değer ve güç taşıdığını belirtti. Şahin, şu görüşleri savundu:
"Ülkemizin bekası ve milletimizin huzuru için bir dönem birlikte ve başarılı görevler yaptığımız, güvenlik (emniyet) teşkilatımızın fedakar ve vefalı personeline yönelik son günlerdeki uygulamalar ile bağımsız yargı ve tarafsız mensupları hakkındaki düzenleme ve değerlendirmeler, akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır.
Tüm bu politika ve uygulamalar, ne yazık ki toplumda hasmane ve ayrıştırıcı duyguları beslemekte, güven azalmasına neden olmakta, bazı gözlerde yaşa ve gönüllerde kırgınlığa dönüşmektedir. Her şeye rağmen aziz milletimizin ve devletimizin büyüklüğüne ve geleceğine yürekten inanıyorum. Kuruluşunda kolay ve sevinçli bir kararla üye olduğum partimden zor ve üzüntü veren bir kararla istifa ediyorum. Kaderde yeniden birlikte çalışma imkanının olabilirliği arzusuyla helallik diliyor, yüce Allah'ın yardımcımız olması duasıyla partime, saadetler ve başarılar diliyorum."