AK Parti Trabzon Milletvekili aday adaylarından Adnan Cevher aday adaylığı çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Temayül yoklamasından aldığı oyun Genel Merkezin de dikkatini çektiğini söyleyen Cevher, mesleği gereği sürekli halkla iç içe olan birisi olduğunu bu yüzden de halkla olan diyaloglarının iyi düzeyde olduğunu söyledi.
TÜRKİYE'Yİ KARIŞ KARIŞ BİLİYORUM
Geçtiğimiz günlerde yapılan temayül yoklaması öncesi çalışmaları ve ziyaretlerde de halkla iç içe olmanın faydasını gördüğünü söyleyen Cevher, "Gittiğim ilçe ve beldelerde halkın beni tanıdığını gördüm. Örneğin Hayrat'a gittiğimde bunu gördüm, 2004 yılında yayla problemi için oraya gitmiştim ve oradaki partililerin beni tanıdığını gördüm. Akçaabat'ta zaten 13 yıl görev yaptım. Akçaabat'ın bütün köylerini, Trabzon'un 1500'e yakın köyün proje müdürü olmam sebebiyle köy köy hepsini bilirim. Gittiğim yerlerde bu da karşıma çıkıyor. İstanbul Bölge Müdürlüğü sırasında da Türkiye'yi tanıma fırsatım oldu, burada da devleti bürokrasiyi en iyi şekilde tanıma fırsatım oldu. Cevher aday adaylığı ve projelerine ilişkin günebakış'ın sorularını yanıtladı.
Siyasete girme ihtiyacını neden duydunuz?
DÜNYA DENİLEN MAHALLENİN
EN GÜZEL KIZI TÜRKİYE
Hizmet ölçeğimin tüm Türkiye sathına yayılması için siyasete girdim diyebilirim. "Dünya denilen mahallenin en güzel kızı olan Türkiye'de cumhuriyet'in 100. yılı olacak olan 2023'te ileri müreffeh ekonomisi güçlü 10 ülke arasına girebilmesi için Başbakanımızın başlattığı bu hamlede kendi birikimimle bir katkıda bulunabilirsem kendimi sayacağım. Halka Hizmet Hakk'a hizmettir anlayışının en güzel hizmet araçlarından birisi olan siyasetçi bu yüzden tercih ettim. Bürokraside çok kullandığım bir söz daha vardır; ?Bilgiliyim ama ilgili değilim' Yani bilgimizi ilgiye dönüştürebilmek için hizmet ölçeğimizin tüm Türkiye sathında olması lazım. Bürokraside ancak belli bir alanda hizmet edebiliyorsunuz. İlgili olabilmek ve hizmet ölçeğimi tüm Türkiye'ye yaymak için siyasete girdim.
Nasıl bir milletvekilliği düşünüyorsunuz?
HALK MECLİSLERİ OLUŞTURACAĞIZ
AK Parti hükümetine kadar olan hükümetlerde, ?Halka rağmen halka hizmet' anlayışı hakim olmuştur ve bu anlayış ayrıştırmaya ve ötekileştirmeye yol açmıştır. Toplumda derin yapılanma dediğimiz, toplum mühendisleri denilen halktan olmayan fakat halk adına karar veren organlar oluşmuştur. Sonuçta da başarısız olmuştur. Necip Fazıl Kısakürek'in güzel bir sözü vardır; ?Kökünü beğenmeyen dal, dalını beğenmeyen meyve olmadan düşer' o yüzden bunlar düşmüştür. AK Parti hükümeti ile kökünü beğenen, dalını beğenen bir meyve oluşmuştur. Benim hizmet anlayışım şu olacaktır; yolumu önce sorunun kalbi olan yani aday adayı olduğum şehirde tespit edip, küçük halk meclisleri kurup, sorunları orada tespit edip canlı olarak Ankara'ya taşımak olacak. Yani sorunların bir kısmı Trabzon'da çözülebiliyorsa o halk meclisleri ile Trabzon'u oluşturan kent Konseyi ile çözülebilecekleri Trabzon'da diğerlerini Ankara'ya taşımak. Çünkü insanın canı acıdığı yerdedir. Eğer Ankara'da oturup sorunu birilerinin size taşımasını beklerseniz, Ankara'ya sorun ölü olarak geliyor ve hedefine ulaşmadan bitiyor. Yani hizmet ve milletvekili anlayışımda bu olacak.
CEVHER'İN ÖNE ÇIKAN PROJELERİ
Cevher Ankara'da Genel Merkez'de gerçekleştirilen mülakatta kendisine projelerine ilişkin sorulan soruya da, "Şu anda 12 tane projem var" yanıtını verdiğini ifade ederek, "Bana en önemlisini sorduklarında da, ?hepsi benim için önemli' yanıtını verdim. Ancak bir-iki tanesi hakkında biraz bilgi verdim" dedi. İşte Cevher'in projelerinden bazıları:
TOPRAĞA ÖZÜR PROJESİ
Toprağa Özür Projesi; Toprak hep inşaatla bozuluyor, biz şöyle bir anlayış getireceğiz; kent içinde bir orman mı, orman içinde bir kent mi? Şu ana kadar yapılan uygulamalar kent içinde bir orman oluşturma ki bu da yetersiz kalıyor, biz bunu dönüştürerek orman içinde bir kent haline getireceğiz. Onun için de kent anayasaları oluşturacağız. Bir imar yasamız olacak ama her kentin kendine özgü bir yasası olacak. Trabzon'da kişi inşaat ruhsatı için müracaat ettiğinde hane başına ağaç şehrin belli yerlerinde yeşil alanlar tespit edilecek, belediye bu parayı hane halkı adına oraya ağaç dikecek. Yani kaynağı da tespit edilirken yarın ona bilgisini de verecek. Bu şekilde yapılan her dairenin bir yansıması olacak. Nasıl otopark ücreti alınıyorsa, burada da ağaç parası alınacak.
DOYDUĞUN YERDE KAZANDIĞINI,
DOĞDUĞUN YERDE HARCA
doyduğun yerde kazandığını, doğduğun yerde harcama projesi. İstanbul'da bölge müdürlüğü yaptığımda bunu çok önemsedim. İstanbul başta olmak üzere bir çok şehirde Trabzonlu işadamlarımız var. Bunları bir şekilde Trabzon'a çekebilmemiz lazım. Örneğin hastane sahipleri, üç büyük takımların stadını yapanlar Trabzonlu hemşehrilerimiz. Bunları değişik hizmet anlayışı ile buraya çekebilmemiz lazım. Belki hepsine birer okul yapın diyemeyiz ama hepsi birer sınıf, laboratuar, hastanenin bir bölümünü çok rahatlıkla yapabilirler. Amacımız, ?İsminizi bir mezar taşına değil, bir laboratuara, bir okula, bir hastaneye verin' olacak.
Benim buna yönelik bir düşüncem var; Dünya Ticaret Merkezi ile Cevahir Outlet arasındaki 10 dönümlük bir alan var. Orada bir göz hastanesi yapılabilir. Çünkü Karadeniz Bölgesi'nde göz hastalıkları sayısı oldukça fazla. Buna bizler ve belediye olarak öncülük yapabiliriz.
YAYLALARLA İLGİLİ PROJE
Yaylalarla ilgili bir projemiz var. Hepimizin yaylası var. Yaylalarda özel mülkiyet yok. Bunlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar bunlar. Ancak yaylalarda altyapısı olmayan gelişigüzel bir yapılaşma olmuş. Zenginin çok katlı, fakirin kendine göre yaptığı çarpık bir yapılaşma var. Yarın bu da önümüze büyük bir sorun olarak gelecek. Onunla ilgili çözümümüz şu; buraları tarımsal niteliğini de korumak kaydıyla parselleyerek, 20 dönümden küçük olmamak kaydıyla şekilde tip projeler geliştirerek, ?sen burada ev yapabilirsin, tapusu senin ama şekli şu olacak' diyeceğiz. Kişi bilse ki bunun mülkiyeti benim, yatırımı ona göre yapacak. Biz de bunu özel mülkiyete açacağız 20'şer dönümden aşağı olmamak üzere herkese tapusunu ücreti karşılığında vereceğiz, hem bumdan emlak vergimizi alacağız hem de 2B gibi satışının önünü açacağız. Çünkü devlet bundan şu anda ne vergi alabiliyor ne de başka bir şey alabiliyor. Hem vatandaşımızın işini kolaylaştıracağız karşılığında da onun bedelini almış olacağız. Vatandaşımızı da biz yönlendireceğiz. En iyi şekilde tip projeyle altyapısını İl Özel İdare kanalıyla olabilir.
KAMUSAL ALANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kamusal alanların kentin hizmetine sunulması projesi; bugün şehrimizde bir cezaevi var, belki 20 yıl önce yeri doğruydu ama bugün şehrin içinde kalmıştır, bugün cezaevini başka bir yere taşıyıp onu şehrin hizmetine sunabiliriz. Nasıl Tekel'i bir diş hastanesi haline getiriyoruz, onun gibi yapılabilir. PTT, DSİ, İller Bankası, bunların deniz kenarında olmasının bir anlamı yok. Bunlar şehrin başka bir yerine taşınabilir. Bu binalar başka hizmetlerde kullanılabilir. Düzköy yolundaki Tekel binası nasıl İstiklal Üniversitesi ve Avrasya Üniversitesi binasının dönüştürüldüğü gibi. Terminal de artık şehrin daha dışına çıkarılabilir. Şehir her geçen gün büyüyor. Gelecek onun için şimdiden hazırlananlarındır, o yüzden şehrimizi ona göre hazırlamalıyız ...