Siyasette Farklı Üslup
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Akçaabat İlçe Başkanı Mustafa Nadir referandum öncesi son açıklamada bulundu. Nadir bu kez siyasete yeni bir üslup getirerek fıkrayla eleştiride bulundu.
Nadir şunları söyledi: "Halkımızın hoş görüsüne sığınarak Temel fıkrası ile başlamak istiyorum. İstanbul'da cinayet işleyip, Trabzon'da yakalanan Temel, ifadesinde bir türlü İstanbul'daki cinayeti anlatmaya sırayı getirmez. Hâkim'in İstanbul'a gel, uyarısı üzerine de İstanbul'a geleyim da asın beni da, der. AKP Sözcüleri Temel fıkrasında olduğu gibi, asılmaktan değil ama halkın doğruları anlamasından çok korkmuş olacaklar ki; yaptıkları hapın esas özünü değil de hep ambalajını anlatmayı yeğlemektedirler. Söz konusu paket toplam 7,5 sayfadır. 6 Sayfası yargıyı bağımlı hale getiren 2 maddeye, bu iki maddeyi gizlemek için hazırladıkları 24 maddeye ise 1,5 sayfa ayırmışlardır.
AKP, makyaj görevi yüklediği 24 madde ile insanlarımızı teferruata boğarak yargı bağımsızlığını hedef alan 2 maddeyi halk gümrüğünden kaçırmaya çalışmaktadır. İnsan hak ve özgürlükleri ve demokrasimizin gelişmesi ile ilgili iddia edildiği gibi ileriye değil, geriye gidiş vardır. AKP Halkın HAYIR'ını sezince Referandum paketini, ramazan kumanya paketleri, yanında yalancı cennet paketleri o da yetmedi toplumun tüm kesimlerine "ne kadar evet o kadar hizmet" paketleri ile takviye etmeye çalışmaktadır. Baskının türevleriyle karşı karşıya olan Halkımız her şeyin bilincindedir. Önce fakirleştirip, daha sonra yardım paketleri ile irade avına çıkanları ibretle izliyor.
Biz halkımızın yanındayız. Halkımızla birlikte Anayasa paketinin patentine değil, içeriğine HAYIR diyoruz. Bu Ülkeye Demokrasi fidanını biz diktik, büyüyüp gelişmesi önce bizi mutlu eder. Demokrasi ağacımızın köküne asit dökülmesine ve yargımızın bağımlı hale getirilmesine seyirci kalmamız söz konusu olamaz.
AKP içeriği zehir, ambalaj ve kullanma kılavuzu sahte olan haplarını millete yutturabilmek için her şey mubahtır anlayışı ile siyaset yapmaktadır. Karşımızda İnandırıcılığını yitirmiş inatçılıkla halkın geleceğine ipotek koymaya çalışan bir siyasi irade bulunmaktadır. Bu irade Demokrasinin azınlığın haklarını koruyan rejimin adı olduğundan dahi haberdar değildir.
Kuşkumuz yoktur.12 Eylül 2010 da tüm baskılara karşı dik duran halkımızın HAYIR'I bu gidişata DUR diyecektir. Siyaseti ihale anlayışı ile değil, ibadet anlayışı ile yapanlardanım. Daha önceki söylemlerimizde siyasette kullandığımız Vakit'te nakit'te helalimizdir. İfademiz sadece imzamızdır. Alınanlara hitap olunur." dedi.