Sebat Haber | 'Haber Sizsiniz'
Son Dakika
YUKARI HAVZALARDA DSİ’NİN BENTLERİNDEN GEÇİT YOK! KIZILAY ÖĞRENCİLERİ KIZILAY HAFTASINDA BİLİNÇLENDİRİYOR BELEDİYE MECLİSİNDE SEÇİM YAPILDI İnsan Kaynakları Kariyer Kongresi ve Fuarı, İnsan Kaynakları Sektörünü Buluşturdu AKÇAABAT BELEDİYESİ’NDEN MİNİKLERE KÜLTÜR YOLCULUĞU LÖSEV’DEN TRAZBON’DA FARKINDALIK YÜRÜYÜŞÜ ORTAHİSAR BELEDİYESİ’NDEN ANLAMLI DAYANIŞMA ETKİNLİKLERİ Arslan Bulut Ne Yazdı! BELEDİYEDEN DUYURU BAŞKAN KARA'DAN AKÇAABAT ESNAF VE SANATKARLAR ODASINA ZİYARET ORTAHİSAR BELEDİYESİ PERSONELİNE PROMOSYON MÜJDESİ Yomra’da Yol Çalışmaları Hız Kesmiyor 100. Yıl İlkokulu Diyabet ve Beslenme Günü Bilgilendirme Programı CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz,dan Dikkat Çeken Açıklama Trabzon Büyükşehir Belediyesi 2. Kitap Günleri yakında başlıyor. Mustafa Bak’tan TÜİK Açıklaması Başkan Kara ilçelerdeki esnafın sorunlarını dinliyor Arsin Kaymakamı Şule Demirtaş’a Hayırlı Olsun Ziyareti BAKAN URALOĞLU AKÇAABAT HEYETİYLE 24 SAAT ESNAFIMIZIN YANINDAYIM
BELEDİYE MECLİSİNDE SEÇİM YAPILDI
BELEDİYE MECLİSİNDE SEÇİM YAPILDI
 
24 SAAT ESNAFIMIZIN YANINDAYIM
24 SAAT ESNAFIMIZIN YANINDAYIM
 
ORGAN BAĞIŞININ ÖNEMİ ANLATILIYOR
ORGAN BAĞIŞININ ÖNEMİ ANLATILIYOR
Kriz mi, yoksa risk mi yönetilecek!!!
 

Kriz mi, yoksa risk mi yönetilecek!!!

Her şeyin üretiminin durdurulabileceği ancak tarımsal üretimin ve gıdanın üretilmesinin durdurulmasının mümkün olmadığı benimsenmelidir.

25 Ekim 2021 Pazartesi 16:04
Yazdır

Türkiye’de gıda güvencesi sağlanmak isteniyorsa çiftçilere daha fazla destek verilmesi ve tarımsal üretimin artırılması gerekmektedir. Ayrıca, çiftçinin tarımsal üretime devam edebilmesi için para kazanması ve itibar görmesi gerekmektedir. Alınacak her önlemin ve atılacak her adımın üretim odaklı olması da son derece önemlidir. Alınacak önlemlerin ve adımların çiftçilerin üretimden uzaklaştırmamasına dikkat edilmelidir.

Tarım sektörünün geleceği açısından COVID-19 sonrasındaki dönemin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. İthal odaklı politikalar açısından “paramız var ithal ederiz” düşüncesinin özellikle salgın döneminde geçerli olmadığı görülmüştür. Dolayısı ile, COVID-19 gibi salgın dönemlerinde bir ülkenin parasının olsa bile ürün alma imkanının olamayacağı, alma imkanlarının kısıtlı olacağı, ürünlerin yüksek fiyattan alınabileceği gibi konular göz önünde bulundurularak geleceğe yönelik tarımsal planlamaların yapılması şart olmuştur. Üretmeyen ülkelerin ve toplumların işinin çok zor olacağı ve günü kurtaran değil sürdürülebilir tarım politikalarının oluşturulma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Türkiye’nin salgın sürecindeki en büyük şansı ve potansiyeli birçok tarımsal üründe yetiştiriciliğin yapılması olmuştur.Türkiye tarım sektöründe mevcut potansiyelini, iklimini, biyoçeşitliliğini doğru politikalar aracılığı ile kullanırsa hem kendisi için hem de bölge ülkeleri için önemli bir tarım ülkesi olabilir. Salgın sürecinde ve sonrasındaki dönemde doğru belirlenecek ve uygulanacak tarım politikaları ile Türkiye önemli bir tarımsal ürün ihracatçısı konumuna gelebilir.

Bunların tamamının yapılabilmesi için öncelikle tarım sektörüne olan bakış açısının mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir. Bu noktada, kriz mi yoksa risk mi yönetilecek sorununun cevabına karar verilmelidir. Kriz yönetmekte alınan önlemler ve uygulamalar daha maliyetli ve etkileri gecikmeli olur; buna karşın risk yönetiminde ise sorun oluşmadan çözüm yollarının aranması olduğundan tercihin buna göre yapılması gerekmektedir. Bu noktada akılcı olan politika ise risk yönetimi olarak gösterilebilir.

Tarımsal üretim olmadan gıda üretiminin olmayacağı. COVID-19 sonrasında ekonomik gücü düşük olan ülkelerde ekonomik daralmaların olacağı, işsizliğin artacağı, özellikle Afrika ülkelerinde açlık/kıtlık sorununun daha fazla olacağı, gıda ürünlerinin fiyatlarının artacağı, dış ticarette korumacılığın artacağı, kendine yeterlilik ve gıda milliyetçiliği kavramlarının daha fazla konuşulacağı, e-ticaret alanının genişleyeceği, yerel üretimin öneminin artacağı, daha çevreci ve doğal üretimin öneminin artacağı bir dönem beklemektedir.

COVID-19 sonrasındaki dönemde herkesin ortak görüşü “yeni normal dönemde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” şeklindedir. Aralık 2019’da başlayan ve halen süren salgının henüz ne kadar daha süreceği belli değildir. Dolayısıyla, bu salgın ile birlikte yaşamanın doğru yollarının aranması ve bu arayışa yönelik olarak tedbirlerin alınması ve uygulanması son derece önemlidir. Tarım sektörüne daha fazla destek imkanlarının sağlanması gerekmektedir.Çünkü; kritik dönemlerde çiftçilere destek sağlanmalıdır, gıda tedarik zincirinin bütünlüğü korunmalıdır, gıdaların uygun koşullarda tüketicilere ulaştırılması devam etmelidir ki gelecekte yaşanabilecek sorunlara yönelik olarak şimdiden önlem alınabilsin.

Tarım sektöründe yaşanan sorunların sadece çiftçilerin değil aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin olduğu unutulmamalıdır. Salgın döneminde yaratılan toplumsal farkındalığın salgın sonrasında da devam etmesi tarım sektörünün geleceği açısından önemli görülmektedir.

Çiftçilerin salgın süresince ve sonrasında üretmeye devam etmesi için mazot yanında diğer girdi maliyetlerinin düşürülmesi, desteklerin yeterli olması ve zamanında verilmesi, finansman desteğinin (ucuz kredi, krediye ulaşma koşulları vs.) sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, Ekonomik Tarımsal Önlemler Paketi şeklide tarım sektörüne yönelik somut uygulamalar gündeme gelmelidir. Gıda tedarik zincirinin kırılmamasına yönelik önlemlerin alınması zorunludur. Çiftçiler ürünlerini rahat bir şekilde pazara ulaştırmalı ve tüketiciler de uygun fiyattan alım yapmalıdır.

Türkiye’de tarım sektörünün geliştirilebilmesi için üniversite, medya, Sivil Toplum Kuruluşları, çiftçi örgütleri, üreticiler, tüketiciler, ziraat mühendisleri, teknisyenler, tarım danışmanları vs. gibi sektör paydaşları olan geniş bir platformda oluşturulacak “tarım lobisine” ihtiyaç vardır. Bu lobi, gelişmiş ülkelerde örnekleri olduğu gibi tarım politikaları üzerinde olumlu etkiler yapabilir.

Yine, Türkiye’de tarım sektörünün geleceği ve gelişimi açısından önemli olan konulardan birisi de kamu odaklı politikaların tarımda hakim olmasının sağlanmasıdır. Tarım piyasasında kamu odaklı politikaların doğru bir şekilde belirlenmesi ve uygulanması ile tarım sektöründe yaşanan kalıcı sorunların önlenmesi sağlanabilir. Yerli ve milli tarım politikaları söylemi gibi “kamu odaklı politikalar” ifadesinin de tarım sektöründe yerini alması önemlidir. TOB tarafından belirlenen ve uygulanan politikaların sürdürülebilir nitelikte olması, politikaların anlık/günlük kaygılardan uzak olması gerekmektedir.

Salgın süresinin ilk aylarında neredeyse tüm kesimlere “evde kal” çağrısı yapılırken tarım sektöründe çalışanlar tarlalarına, bahçelerine, bağlarına kısacası üretim yaptıkları yerlere gitmek durumunda kalmışlardır. Çünkü çiftçiler hem kendileri hem de şehirlerde yaşayanlar için üretmek mecburiyetindedirler. Bu durumun süreklilik kazanmasına yönelik uygulamaların devam etmesi önemlidir.

Salgınının ilk çıkış yerinin Çin’in Vuhan Eyaleti’nde yabani hayvan etlerinin satıldığı hayvan pazarında olduğu belirtilmektedir. COVID-19 salgını öncesinde de yaşanan benzer salgınların çıkış nedeni benzerdir. Dolayısı ile salgın sonrasında daha güvenilir, temiz ve doğal gıdaların tüketilmesine yönelik eğilimlerin artacağı söylenebilir. Bu eğilimler, özellikle çevre dostu tarımsal uygulamaların (organik tarım, İyi Tarım Uygulamaları) gelişmesini de etkileyecektir.

Yaşanılan COVID-19 salgınının bir gün biteceği unutulmamalıdır. Salgın sürecinde ve sonrasında Türkiye’nin tarımda politika tercihleri üretim ekonomisinden yana olması, yerli girdi üretiminin desteklenmesi ve böylece tarımsal üretimde kendine yeterlilik olanaklarının artırılması yönünde olmalıdır.

Ancak bu uygulamalar ile tarım sektöründe gelişmelerden bahsetmek mümkün olacaktır. Ürünlerde artış imkânlarının yanında aynı zamanda sağlıklı ve güvenilir ürün üretimi öncelikli olmalıdır. Salgının neden olduğu belirsizlik, istikrarsızlık ve risk ortamında gıda gibi en temel ihtiyaçların önem kazanması neticesinde hem tarımsal üretim hem de gıda üretiminin süreklilik kazanabilmesi hiç vakit kaybetmeden üretim planlamaları yapılmalıdır. Salgının başlangıcından bugüne kadar geçen zamanda yaşanan tüm gelişmeler tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.

“Hepimizin bir anası vardır, toprak… !” “Gün var yıl besler, yıl var günü besleyemez.”

Cemil PEHLEVAN

ZMO Yönetim Kurulu Adına

Anahtar Kelimeler: Her, şeyin, üretiminin, durdurulabileceği, ancak, tarımsal, üretimin, ve, gıdanın, üretilmesinin, durdurulmasının, mümkün, olmadığı, benimsenmelidir
Haber Yorumları
Yorum Ekle
Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yorum yapan siz olun.
 Diğer Haberler
 
Yazarlar
Anket
Namaz Vakitleri
İmsak
05:07
Güneş
06:50
Öğlen
12:16
İkindi
15:00
Akşam
17:20
Yatsı
18:51
Çok Okunanlar
Çok Yorumlananlar
Videogaleri
Fotogaleri
Finans
İMKB 100
77.989
USD ALIŞ
3.0820
USD SATIŞ
3.1020
EURO ALIŞ
3.3900
EURO SATIŞ
3.4150
POUND ALIŞ
3.7580
POUND SATIŞ
3.8210
ALTIN ALIŞ
125.2200
ALTIN SATIŞ
126.3200
Hava Durumu
Havadurumu
Tarihte Bugün
1638 IV. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu, Musul'a girdi.
1757 Prusya Kralı II. Friedrich, 7 Yıl Savaşları'nda Fransa'yı, Rosbach'da yendi.
1840 Afganistan, İngilizlere teslim oldu.
1854 İngiliz-Fransız Birleşik Donanması Kırım Savaşı'nda Rus donanmasını yenilgiye uğrattı.
1895 New York Rochester'dan George B. Selden, benzinle çalışan otomobil için ilk ABD patentini aldı.
Lig Puan Durumu
 
TAKIM
O
G
B
M
P
Sayısal Loto
02.11.2019
Tarihli Çekiliş Sonucu
06 - 29 - 31 - 32 - 44 - 45
Şans Topu
30.10.2019
Tarihli Çekiliş Sonucu
01 - 10 - 30 - 32 - 34 - 03
On Numara
04.11.2019
Tarihli Çekiliş Sonucu
01 - 10 - 25 - 27 - 29 - 38 - 39 - 40 - 43 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 62 - 64 - 68 - 74 - 75 - 77 - 78
Süper Loto
31.10.2019
Tarihli Çekiliş Sonucu
06 - 22 - 24 - 28 - 34 - 46
Hakkımızda | Künye | Reklam | İletişim | RSS
Copyright 2010 ©Tüm İçerik Hakları sebathaber.com'a Aittir. Tel:0 462 333 0 444
Yazılım: Haber Sitesi Kur