

“Yerden yere vurdun beni!” Bugün; “Başına taç ettin beni!” Sonra da sorardım? “Neden?” Sayın Bahçeli’nin bugün hayranı olan bu zevattan makul ve mantıklı bir cevap alabileceğini tahmin ediyor musunuz? Sanmam! Ama, mantıklı veya mantıksız; bunların vücuda gelen Devlet Bahçeli sevdasının nedeni, Türkiye’de siyasetin geleceğinde çok ama çok etkili olacaktır!
MERAL AKŞENER’E DE...
Ülkücüleri ‘kalbi ile buğz eden (!)’ kesim haline getirdiği için siyasi karşıtlarından destek gören Devlet Bahçeli’yi alkışlayanların, 28 Şubat sürecinde kahraman olarak ilan ettikleri Meral Akşener için son zamanlarda yazıp, söylediklerine ne denir? Dense dense; “Amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olan riyakârlıklarının yeni bir tescili daha” denir! DOĞRU İÇİN! Bizim bildiğimiz, doğru için öncelik inandığımız kitaba bakmaktır. Birilerinin ki ise, birilerinin ne söylediğine bakmak olmuş vesselâm! Aradaki fark budur...
DİN İSTİSMARI YOLUYLA...
Son günlerde yapılan operasyonun kamuoyuna sunulan gerekçeleri arasında son yüzyılda çokça karşılaştığımız şöyle bir ibare de yer alıyor: “...Din istismarı yoluyla nitelikli dolandırıcılık.” Kıssadan hisse almasını becerebilenlere hatırlatmadır!
MOBİAD İLE ALPER BEKTAŞ FARKI
“3 T” denilen Tarım, Ticaret ve Turizm ile ekonomik kalkınma çabasının güdüldüğü Trabzon’da, kısa adı MOBİAD olan Mobilyacı İşadamları Derneği, Alper Bektaş yönetiminde “Farklılık yaratıyor” dersek, yeterli olur mu? Olmaz! Mobilya sektöründe Kayseri gerçeği ortada gezinirken, Trabzon’da birilerinin bunu fark etmesi gerekiyordu. Aydın Gündoğdu’nun “Gündoğdu” markası ile hatırı sayılır istihdam yaratarak, pazardaki payını her geçen gün artırması ile başlayan süreci Alper Bektaş’ın başkanlığındaki MOBİAD çok iyi analiz edip; altyapıyı güçlendirerek, kazanım sağlama yolunda çok iyi kullanıyor. Bu noktada, “Doğu Karadeniz Mobilya Sektörünün Uluslararası Platformda Bilinçli Rekabetinin Güçlendirilmesi” projesini, yeni ve yakın pazarların elde edilmesinde önemli bir avantaj olarak değerlendirmek gerekiyor. Ama kanaatime göre en büyük avantaj, Alper Bektaş ve arkadaşlarının dinamizmi, yeniliklere açıklıkları ve bilinçli üretim noktasında yaptıkları tercihlerdir. Bu tercihler Trabzon’u bu coğrafyada Kayseri örneği ile eşdeşleştirir ise kimse şaşırmasın.
NAMAZ İÇİN KEM SÖZ!
Atalarımız, “Kem söz sahibine aittir” derler. Ben de; “Gözümün gördüğünün yarısına inanırım, kulağımın duyduğunun hiç birine inanmam” ifadesini, başta mesleki olmak üzere yaşamıma hareket tarzı olarak yerleştirmişimdir. Onun için; “...Namaz kılmayan hayvandır” diyen böyle birini de hiç görmediğime, yani kılıp-kılmadığını bilmediğime göre! Ne sanmam lazım?
Haber Yorumları































