Bu konuyu nasipse inşallah bir daha ki yazıma ayırmak üzere… Fakat akşam üstü haberlere bakarken çok ilginç ve bir o kadar da tehlikeli bir gelişme olan bir haberle karşılaştım. Habere göre; Bir Akdeniz Foku bir yata sığınır. Denizciler bu foku doğal yaşam alanına bırakmak için açık denizlere getirdiğinde çok ilginç bir gelişme yaşanır. Şimdi dikkatlice okuyun Fok denize gitmez! Evet yanlış okumadınız Akdeniz foku denize gitmez! Durum bilim adamlarına sorulur. Bilim adamları bu durumun denizlerimizde ki doğal yaşam alanlarını öldürdüğümüzden kaynaklandığını söylemekteler!
Büyüklerimiz eskiden denizlerimizden otuz kırk çeşit balık çıktığını söylemekteler. Fakat bugün gelinen noktada aşırı para hırsı ve yasal olmayan yollarla avlanmalar sebebiyle denizlerimizden çatlasa patlasa ancak üç beş çeşit balık çıkmaktadır. Bunların en meşhurları mezgit, istavrit ve hamsi vb. gibi…
Denizlerimiz ölmekte!!!
Yapılan bilimsel çalışmalarda denizlerimizin ölmesinde çeşitli sebeplerin olduğunu ortaya koymaktalar. Bunları yazım boyutlarında bugün nasipse işlemeye çalışacağım. Öncelikle biz insanlardan kaynaklanan sebepler bulunmaktadır. Gerek akıl tutulması inşaat çalışmaları ve gerekse akıl tutulması avlanmalar denizlerimizde doğal hayatı çok kötü öldürmektedir. Bakınız bugün gelinen noktada hem de öyle gerçek manada ihtiyaç olmadığından insanlarımızın maddi engellenemez doyumlarından dolayı balıkların üredikleri ve çoğaldıkları alanlarda yapılan inşaatların lağımlarının denize akıtılması herhangi bir arıtmadan geçmeden dolayı balıklarımız ölmeye başlamaktalarmış. Ayrıca balıkçılar denizlerde yasal olmayan yollarla balık avladıklarından yanı denizin dibini tarama, balıkların üredikleri zaman diliminde avlanma ve büyük küçük ayrımı yapmadan avlanma gerçekleştiğinden denizlerimizde balıklarımız her geçen gün azalmaya Allah muhafaza belki de bir gün gelecek denizlerimizde balık yok denecek bir oranlarda çıkacak diye korkulmaktadır. Balıkçılarımız balık avına çıktığında kendilerinde herhangi bir engel hissetmediklerinden denizde ne var ne yok tutup karaya getirmekteler. Öyle ki balık kasaları tezgahlara geldiğinde balıkçılar bazı kasalara yüksek fiyat çekmekte balıklar büyük olduğundan bazı kasalara da balıklara birkaç santim olduğundan hem de yasak olduğu halde daha düşük fiyat çekmekteler. Balık kasaları bile balık avında yasaların ihlal edildiğini ortaya koymaktadır.
Konu tazeliğini korurken televizyonda bir belgeselde çok önemli bir haber gördü bir kardeşimiz. Bu kardeşimizin izlediği yabancı belgeselde gelişmiş ülkelerin birinde bir yabancı balıkçı teknesi balık avından sonra gemi güvertesinde yakaladığı balıkları sınıflandırarak büyük olan balıkları kasalara yığmaktaymış küçük olan balıkları da denize attığını yasak olduğundan gözleriyle gördüğünü söylemiştir.
Çözüm bana sorarsanız hiç vakit geçirmeden hiç ihtiyaç olmadığı halde konut yapımlarının önüne geçilmesi lazım gelmektedir. Ayrıca denizlerimizde balık avıyla geçinen balıkçı esnafına da mutlaka yasal zorunluluklar getirilmesi lazım gelmektedir. Bu yasal zorunluluklar yasalara uymadığında geminin bağlanması bile gündeme gelmesi zannımca belki bir caydırıcı yöntem olabilir.
Üç tarafımız denizlerle çevrili. Tuhaf değil mi?!...Nizamettin BEKAR/TRABZON