Altı Kaval,Üstü Şişhane.

Ahali artık yaşayarak da öğrenemiyor. Algılar o kadar tıkalı, mukayese kabiliyeti o derece sınırlı ki; kuru gürültüyle senfoni seviyesi yakalanacağı düşünülüyor!...

Olmaz, olamaz, olmamalı da zaten!...

Tesadüflerle elde edilecek her doğru, kendisinden sonraki süreçte daha büyük yıkımların altyapısı olmamış mıdır bugüne kadar?..

***

Trabzonspor'un son dönemlerdeki makus talihi yine tekerrür ediyor... Böyle de devam edeceğe benziyor.. Artık geri dönüş çok zor... Zira her geçen dönem tablo ağırlaşıyor; erozyonun yarattığı maddi - manevi tahribat derinleşiyor...

"Bilgililerin ilgisiz, ilgililerin bilgisiz" olduğu bu ortamda sizin kalıcı doğrular inşa etme yönündeki beklentiniz ne kadar gerçekçi olabilir ki?

Sadece topun peşine düşen anlayış, kulüp tümden topu attığında ne yapacak çok merak ediyoruz?.. Bugün Trabzonspor, kravat - ceketin altına giydiği şortla baloya giden bir davetli gibi, "altı kaval üstü Şişhane" mantığıyla yönetiliyor...

Bir kaç menajere teslim olmuş, kasası tamtakır ama bol jelatinle çerçevelenmiş, cafcaflı paketler gibi gün yüzüne çıkan bu yapının ayakta uzun süre kalabilmesi hiç kolay değil...

Zamane çocukları gibi, sanalla gerçek yaşam arasında sıkışıp kalmış yönetici bütününün dağ gibi köklü sorunları çözecek realiteyle buluşması imkansızın bile ötesinde geliyor bize maalesef...

Trabzonspor, "sindirilmiş umutlarla, bindirilmiş kıtaların" çelişkisi içerisinde, yelkenine doldurduğu sert rüzgarlarla sürüklenip yol alıyor... Nereye mi?... Taa ki karaya oturana kadar...

Allah sonunu hayır etsin!..