FATİH EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANI ERSİN TOKDEMİR: “MÜKEMMELLİYETÇİ AİLE ÇOCUĞU OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Fatih Eğitim Kurumları Pskolojik danışmanı Ersin Tokdemir, 4+4+4’ün ilk kez uygulandığı 2012-2013 eğitim öğretim yılının ilk 1,5 ayını değerlendirerek, “Çocuklarda tedirfinlik ve belirsizlikler beklenen düzeyde olmadı. Hatta okula ilk kez başlayan çocuklarda görülen stresin bu yıl daha az olduğunu gördük. Daha once okul öncesi eğitim alanların okula uyum süreci ise diğerlerinden çok daha kolay oldu” dedi.
Okulların açılmasına bir hafta kala yapılan uyum çalışmalarında öğretmenlerin olumlu yaklaşımları ve eğlenceli etkinliklerin çocukları rahatlattığını söyleyen Tokdemir, birçok okulun öğrencilerin yaş gruplarını dikkate alarak eğitim ortamlarında yeni düzenlemelere gittiğini, bunun da süreci kolaylaştırdığını ifade etti.
Okula yeni başlayan çocuklarda görülen sorunların önemli bir kısmının ‘mükemmelliyetçi
aileler olduğuna değinen Ersin Tokdemir, “1.sınıf öğrencisi başarma ve takdir edilme, merak ve kabul edilme duygusu ön planda olan bir yapıya sahiptir. Öğretmenler ve ebeveynler bu duygusal yapıları
dikkate alarak çocuklara karşı tutum ve davranış geliştirmeli, mükemmelliyetçilikten uzak durmalalılar. Çocuklar asla eleştirilmemeli ve diğer öğrencilerle mukayese edilmemeli. Bu yaş dönemindeki kazanımların kalıcı olduğu bilgisi tüm anne babalar ve öğretmenler tarafından bilinmektedir. Bu nedenle, ‘çocuğum her alanda başarılı olsun, hem iyi bir müzik yeteneği olsun, hem akademik başarısı mükemmel olsun, çok iyi spor yapsın, bilgisayar teknolojilerini en üst düzeyde kullansın, toplum karşısında rahat olabilecek bir özgüvene sahip olsun’ gibi olağanüstülükler çocuklardan beklenmemelidir. Yeteneklerin gelişimine önem verilmeli, ancak bunun doğal süreçte ve çocukların öğrenebilirliği nispetinde
desteklenmesinde fayda vardır” şeklinde konuştu.
Altyapısı zayıf çocuk için veli-öğretmen işbirliği
Tokdemir, okul öncesi eğitim almış ya da anne babalarının altyapı oluşturarak hazırlanmış çocuklarda kalem tutma, boyama, çizim yapma, basit sayıları toplama ya da kavramlar arasında ilişkiler kurarak yorumlama becerilerinin diğerlerine göre daha gelişmiş olduğunu dile getirdi. Altyapısı zayıf ve temel becerileri kazanma ihtiyacı olan öğrenciler için öneride bulunan Tokdemir, öğretmenlerin anne ve babalarıyla işbirliği yaparak öğrenme seviyelerini arttırma yoluna gidilmesini tavsiye etti.
Okula alışma süresinde anne ve babaların çocukları destekleyerek motive etmeleri gerektiğini
belirten Ersin Tokdemir, okul ve öğretmenle ilgili olumlu cümleler kullanarak duygusal bağ kurmanın önemine işaret etti. Ebeveynlere yaşanılan ufak tefek sıkıntılarda, asla okulu ve öğretmeni çocuğun yanında eleştirmemesi uyarısında bulunan Tokdemir, öğretmenlerin de bu süreçte öğrencileri, başarabilecekleri etkinliklerle ve iltifatlarla desteklemesinin önemli olduğunu aktardı.
Okullara düşen en önemli görevlerden biri hijyen
Yemek ve tuvalet konusunda okullara düşen en önemli sorumluluğun hijyen olduğunun
altını çizen Fatih Eğitim Kurumlari Psikolojik Danışmani Ersin Tokdemir, Fatih Eğitim Kurumları’nda lavaboların büyük sınıflardaki çocuklardan ayrı olarak, çocukların
uzanacağı şekilde ve klasik yerine modern olarak hazırlandığını belirtti. Tokdemir, imkanları kısıtlı olan okullarda velilerin işbirliği yaparak kağıt havlu, sabun, kolonya gibi ihtiyaçları karşılamalarının
öğrenciler açısından iyi olacağını ifade etti.
Sosyal aktiviteler çocuğu motive eder
Öğrencilerde var olan yeteneklerin iyi bir eğitim ortamında filizleneceği bilinciyle hareket
eden Fatih Koleji, çocukların gelişim özelliklerini, ilgi alanlarını, düşünme becerilerini ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak çocukların merak duygusunu arttırma ve bunu eğitim ortamına taşımak amacıyla düşünme becerileri etkinlikleri düzenledi.
Sosyal aktivitelerin çocuğun motivasyonunu arttırmada önemli rol oynağını ifade eden Fatih Eğitim Kurumlari Psikolojik Danışmani Ersin Tokdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: Ayırt etme, farklılıkları anlamlandırma, yeni durumlara uyum sağlama ve parçaları birleştirerek bütünsel ilişkiler kurma yeteneklerini geliştirmek amacıyla görsel algı dersi planladık. Çocukların üretkenliklerini
artırmak, var olan nesneleri etkin kullanmak, keşfetmek amacıyla müfredatımıza üretkenlik dersi ekledik. Eğitim müfredatından farklı olarak bu derslerin tüm materyallerini hazırlayarak, zenginleştirilmiş eğitim
sınıflarında dersler vermeye başladık. Evrensel bir dil olan müzik konusunda, çocukların ilgi ve beklentilerini karşılamak ve yeteneklerini geliştirmek amacıyla, müzik derslerinde branşlaşmaya gittik. Aynı sınıfta farklı enstruman çalma kabiliyeti olan öğrencilere, kabiliyetleri nispetinde müzik eğitimi
vermeye başladık. Beden eğitimi derslerinde de branşlaşmaya giderek, öğrencilerin istedikleri branşta spor aktiviteleri yapmalarını sağladık.”