SEMBOLLER ve ANLAMLARI

Kendimi bildim bileli bulunduğum çevrede veya gezindiğim çevrede, okuduğum kitapta kısaltımmış harflerle yazılı olan yazıların açılımlarını beni ilgilendirse de ilgilendirmese de merak eder öğrenmeye çalışırım.

Bunun yanında semboller, heykeller, logolar büyük şirketlerin amblemleri, kurumsal firmaların logoları dikkatimi çeker.

Bakarım ki, bu kurumların yapmış oldukları iş sahası ile logoları uyuşur mu?

Heykel demişken ilk heykel hayal kırıklığım Malatya İlini ziyarete gittiğimizde olmuştu. Malatya ilinin en görsel yerinde bulunan bu heykel Atatürk’ün yanında bulunan gencin tamamen çıplak ve uzuvlarının bariz görünür bir şekilde meydanda olması beni ve diğer gezginleri çok hayrete düşürmüştü.

Hatta bununla ilgili Rahmetli Gazeteci Hüseyin Üzmez heykelin kaldırılıp daha farklı bir figürün oraya konulması için birçok kez mahkemeye baş vurmuş ama sonuç alamamıştı. Heykelin ifade ettiği manaya bakınca özgürlüğü ifade ediyormuş.

Özgürlük sanki başka bir biçimde ifade edilemiyor. Heykel halen daha yerinde duruyor.

TBMM Bakanlıklarının her birinin ayrı, ayrı sembolleri vardır. Bunlardan birisi de Adalet Bakanlığıdır.

Adalet Bakanlığı’nın kapısında da bir bayan heykeli var. Bu da dikkatimi çekti. Birkaç Avukat arkadaşımı aradım biraz bilgi aldıktan sonra yine internet üzerinden bir araştırdım.

Bu sembol ne anlamda kullanılmış. Heykelin adı Themis.

“Themis heykeli, adaletin sembolü olarak bilinen ve kökeni Antik Yunan’a dayanan bir figürdür. Themis, Yunan mitolojisinde Titanlar soyundan gelen bir tanrıçadır ve ilahi düzenin, adaletin ve yasaların koruyucusu olarak kabul edilir. Roma mitolojisinde onun karşılığı Justitia’dır.”

Burada irdelenmesi gereken şudur. Bir Müslüman ülkede İlahi adaletin ve yasaların koruyucusu olarak kabul edilen bir tanrıçanın figürü, heykeli her ne derseniz deyin nasıl Adalet Bakanlığının sembolü olabilir bunu anlamakta güçlük çekiyorum.,

Bazan ne diyorum biliyor musunuz? İyi Mehmet Akif Ersoy vardı. Yoksa İstiklal Marşını da batı da bir şaire yazdırırlardı.

Müslüman bir ülkede adaletin temsili Kur’an’dır. Bundan yola çıkarak bir sembol yapılamaz mıydı? Veya bundan sonra yapılamaz mı?

Biz Müslüman Türkler Antik Yunan döneminden kalma (Themis), mitolojide Zeus’un ilk eşlerinden biri olarak geçer ve kehanet yeteneğiyle bilinen Tapınaklarda ve adaletle ilgili mekânlarda heykellerinin yer aldığı sembollerle mi? Adalet Bakanlığımız kendini ifade edecek.

Yine yapmış olduğum araştırmada Türkiye’de bu sembolün kullanılmasının amaçları şöyle izah ediliyor.

“Heykelin elindeki terazi, adil yargılamayı, kılıç ise hukukun gücünü simgeler. Bağlı gözler tarafsızlığı ifade eder. Bu unsurlar, Türkiye’de hukuk sisteminin temel ilkelerini yansıttığı için mahkemelerde ve adaletle ilgili yapılarda kullanılmaktadır.”

Doğrudur ve aynı zamanda güzeldir. Ancak ve ancak heykelin bir tanrıçaya ait olması bize yakışmamakladır.

Ayrıca Batıdan almış olduğumuz hukuk sisteminden derhal vazgeçilmesi kendi insanımıza uygun hukuk sistemimizin bu Anayasa çalışmaları döneminde hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Sana uygun olan bana uygun değildir. Batının insanı farklı benim insanım farklı.

Artık bunu da anlayalım lütfen.