Sebat Haber | 'Haber Sizsiniz'

Şefik Bey’i ve meclis üyelerini tebrik ediyorum

Eski Telekom Müdürü Mehmet Güner’le Akçaabat’ı, seçimi ve sonrasını konuştuk.

BELEDİYECİLİK BU DEĞİL Mahalli İdareler Genel Seçimi’nde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin Akçaabat Belediye Meclisi Üye Listesi’nde yer alarak Akçaabat’ın siyasi hayatına farklı bir renk katan Mehmet Güner, Gazetemizin Sahibi İsmail Topal’ın yönelttiği soruları cevaplandırdı. Siyasete neden atıldığını ve Akçaabat için nelerin yapılması gerektiğini anlatan Mehmet Güner, Akçaabat’ın son yıllarında ilçenin ileriye doğru değil geriye doğru gittiğini söyledi.
Sizinle arkadaşlığımız, dostluğumuz var. Tanımayanlara sizi tanıtsak, biraz sohbet etsek.   Tabii buyurun.   Öncelikle kendinizi tanıtsanız...   Soyağacı araştırıldığında sülalemiz 1025 yılında Türkmenistan’da doğan, Karahanlılar zamanında yetişen, Divanu Lugati’t-Türk isimli eserin yazarı yazarı Kaşgarlı Mahmud’a dayanır. Osmanlı döneminde Ömeroğulları olarak anıldık. Atatürk’ün çıkardığı Soyadı Kanunu’yla birlikte Güner soyadını aldık. Tütüncüler Köyü’nden, Ak Cami emekli müezzini olan merhum Nazmi Hafız’ın 6 çocuğundan biriyim. Türk Telekom’da yönetici olarak görev yapmaktayım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.   MHP’den Meclis Üye Adayı olarak siyasete adım attınız. Nasıl oldu?   İsmail Bey, seçimden Trabzon’un büyükşehir statüsüne kavuşmasıyla kapatılan Söğütlü Belediyesi’nin son Belediye Başkanı Sayın Metin Gedikli benim 25 yıllık dostlarımdan biri. Meclisinde beni görmek istediğini, kazanması halinde Belediye Başkan Yardımcısı olarak beni görevlendirmek istediğini söyledi.   Siz de kabul ettiniz.   Aslında teklifi kabul etmemde Metin Bey’in ısrarının da etkisi oldu ama asıl rahmetli babamın sözleri aklıma geldiği için teklifi kabul ettim.   Neydi ki babanızın o sözleri?   8-9 yaşlarındaydım. Bir gün babama “en büyük sevaplardan biri nedir” diye sordum. O da “insanlara hizmet etmektir” diye cevaplandırmıştı. Belediyelerin insanlara hizmet etmek için en uygun kurumlar olduğunu düşündüğümden teklifi kabul ettim.   Ama siz zaten Telekom Müdürü olarak insanlara hizmet ettiniz, ediyorsunuz.   Telekom’da insanlara telefon ve internet hizmeti sunuyorsunuz. Belediyede ise çok yönlü ve çok amaçlı bir hizmet söz konusu. İnsanların sıkıntılarının, dertlerinin çözüme kavuşturulduğu, mutlu edildiği hizmet alanları bunlar.   Peki, Şefik Bey’e rakip oldunuz. Eksik gördüğünüz, daha iyi yapacağız dediğiniz projeler neler?   İsmail Bey, bu sorunun cevabı biraz uzun olacak; kısa cevap veremeyeceğim.   Yerimiz müsait, buyurun.   Öncelikle Şefik Bey’i ve meclis üyelerini tebrik ediyorum; başarılarını diliyorum. 20 yıllık kesintisiz belediye başkanlığı döneminde yaptığı olumlu işler için kendisine teşekkür ediyorum. Ama halkın hayati ihtiyaçlarının, sıkıntılarının giderilmesi noktasında pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.   Bakınız, İnönü Caddemiz var. Şu an parke kaplaması değiştiriliyor. 20 yıllık başkanlığı döneminde bu cadde kaç kez kazıldı, kaç kez parkesi değiştirildi;  takip etmekte zorlandım. Şu ana kadar sadece bu cadde için ödenen para o günkü kurla kaç dolar eder; hesaplayabilir misiniz?     Belediyelerin kısa, orta, uzun vadeli planları olur. Bu cadde için hangisini söyleyeceğiz? Ortalama her seçim öncesi bu caddede çalışma yapıldı. Para harcandı. Bu milletin parası; böyle israf edilmemeli. Planlama bir kez yapılmalı. Yıllar önce bu caddenin alt yapısı tamamlanarak üstyapı bitirilmeliydi.   Bununla ilgili bir örnek vereyim İsmail Bey; uzağa gitmeye gerek yok. 2007 yılında Şefik Bey Akçaabat Belediye Başkanı iken Sayın Volkan Canalioğlu Trabzon Belediye Başkanı idi. Telekom’a, Tedaş’a resmi yazı yazıp toplantıya davet etti. Belediyeden kanalizasyon ve içme suyu sorumlu müdürleri de toplantıya katıldı. Trabzon’da Uzun Sokak’ın parkesini değiştireceğini belirtti ve “sokak kazılınca kimin imalatı varsa yan yana koysun, bitirince kapatıp parkesini koyacağım” dedi. Gece gündüz beraber çalıştık. Biz telefon kablolarını, Tedaş elektrik kablolarını yerleştirdi. Kanalizasyon, içme suyu derken taa o zaman oraya doğal gaz borusunu bile koydurttu. Daha doğal gaz ortalıkta yoktu bile. 8 yıl oldu. Cadde hiç kazılmadı. Uzun yıllar kazılacağı da yok.   Planlama dediğin böyle olur. İnönü Caddesi için bunu söyleyebilir miyiz? Bakınız doğalgaz Beşirli’den geliyor. 1-2 yıl sonra burada. O meşhur İnönü Caddesi bir kez daha kazılacak, bu kez de doğalgaz boruları konulacak. Vatandaşa, esnafa, paramıza yazık değil mi?   Planlama demişken bir örnek daha vereyim. Akçaabat’ta her yıl Akçaabat Müzik ve Halkoyunları Festivali adıyla bir etkinlik düzenleniyor. Sanırım sene 2003’tü. 3 kilometrelik horon halkası kuruldu. Dünya rekoru kırılacaktı. Dünya rekoru kırıldı ama ne yazık ki noter getirmeyi unuttuklarından tescillenemedi. Planlama dediğin böyle mi olur?   Kadınlar pazarımız var İsmail Bey, biliyorsunuz. 20 yıl belediye başkanı olarak görev yapan birinin oradaki kapalı alanın yetersiz olduğunu görmemesi mümkün mü? Analarımız, bacılarımız, çocuklarımız kendi bahçesinde yetiştirdikleri ürünleri satarak evlerine maddi katkı yapmaya çalışıyor. Yağmurun, karın altında ürünlerini satmaya çalışan insanlarımıza yazık değil mi? İnsan buna 20 yılda bir çözüm bulmaz mı? Planlamayı doğru yapmazsan kapalı alanın yetersiz kalır tabii.   Mehmet Bey, bir hayli dertliymişsiniz.   İsmail Bey, bu dert hepimizin. Biz bu topraklarda doğduk; nerede ölürüz bilmiyoruz ama bu topraklara borcumuz var. Güzel şeyler yapalım; insanlarımız huzurlu, mutlu olsun. Herkes helalinden kazansın. İşi, aşı olsun. Çocuklarımızı sağlıklı ortamlarda yetiştirip, onlara güzel bir şehir bırakalım. Bu hepimizin derdi, tasası olmalı.   Çocuk demişken... Bakınız İsmail Bey, Yaylacık Mahallesi sanayi içerisinde. Çok Programlı Lise’nin karşısında açık hayvan pazarı olur mu, mezbaha olur mu, sokak hayvanlarının toplanma yeri olur mu? Bunca zamandır bunları şehrin dışına çıkaramadı ama örnek belediyeyiz diye gazetelere ilan veriyor. Bu mudur örnek belediyecilik?   Sayın Topal, Akçaabatımızın şehir merkezindeki üçüncü caddesini bilirsiniz. Helim Topal Sokağı’ndan bahsediyorum. 20 yılda bu seçime aylar kala ancak trafiğe açılabildi. Adamlar İstanbul Boğazı’nı denizin altından 4 senede tünelle birbirine bağlıyor. 200 metrelik bir yol 20 yılda mı halkın hizmetine sunulur?   Bir de meşhur Işıklar suyumuz var. Her seçim öncesi bilboardlara ilan veriyor, Işıklar suyunu getireceğim diye 25. yıl için yine aday oldun. Bana oy verin, suyu bu sefer getireceğim diye. Vallahi insan eline kazmayı alsa, 20 yılda kanalı kazar, suyu şebekeye bağlardı.   Kanal dedim de, Ortamahalle evlerinin kanalizasyonları hâlâ bahçelerine kazdıkları çukurlara akıyor. 20 yıldır o da denize inemedi.   Ama bunların hepsi şimdi büyükşehre kaldı. Artık onlar ne yaparlar, bilemem. Mehmet Bey, sohbet çok güzel; kazanmış olsaydınız ilk hangi icraatları yapardınız?   Yukarıda bahsettiklerimi evvela başkanım, meclis üyesi arkadaşlarımla paylaşır, onların da onayıyla bir program dâhilinde inşaat süreçlerini başlatırdım. Eksik gördüğüm çok konular var. Yollarımız, araç park sorunumuz, çarpık yapılaşma... Bunlar aşılamayacak, çözülemeyecek sorunlar değil elbette. Güzel bir planlama ile hepsi çözülecek sorunlar. Bu konuda Sayın Metin Gedikli Bey’in çok güzel planları vardı. Ama nasip olmadı, halkımızın kararıdır, saygı duyarız   Ama ben çocuklarımız, gençlerimiz, kızlarımız, kadınlarımız için yüzme havuzu yapmak, çok cüz’i bir ücretle hizmetlerine sunmak isterdim. İçlerinden iyi olanları belediye bünyesinde kurulacak spor kulübüne katarak, sporcu yetiştirilmesine katkıda bulunmak isterdim.   Çok güzel düşünceler bunlar. Esnafımızla ilgili düşünceleriniz neler?   Sayın İsmail Bey, Akçaabatımız sadece sahilimizden ibaret değil. Özellikle yaz aylarında onbinlerce insan karayolundan, sahilimizden yolculuk yapıyor. Turlarla veya özel otomobilleriyle gelerek sahilimizde bulunan köftecilerden yemeklerini yerler, yola devam ederler. Peki, bu gelen yerli yabancı turisti şehir içine çekecek, oradaki esnafımızdan alışveriş yapmalarını sağlayacak ne yaptık? Bakın, esnafımız kiralarını ödeyemiyor. Resmi kurumlarda çalışan memurlar ay başında maaşlarını alınca esnaf bir hafta para kazanıyor. Resmi kurumları şehir dışına çıkartırsan esnaf da kan ağlar. Öncelikle bu turistlerin şehrin içine çekilmesi gerekiyor. Esnafımızın da ödeyemediği kiralarının faizlerinde indirim yapılmalı bence.   Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?   İsmail Bey, elbette Şefik Bey’in makamına şahsına saygımız var. Yukarıdaki eleştirdiklerimiz Akçaabat’ın temel sorunları. Ben şahsen Sayın Başkan’ın belediye başkanlığında jübile döneminde olduğunu düşünüyorum. Eksiklikleri gidererek, daha fazla hizmetle iyi bir final yapacağını ümit ediyorum.   Seçim bitti, yeniden görevinizin başına döndünüz. Bundan sonra siyasette var olacak mısınız?   İleride Allah neyi nasip eder, bilemiyorum. Hayırlısı.   Ülke gündemine giremedik. Başka bir gün bu konudaki düşüncelerinizi de bizimle paylaşmanızı rica edebilir miyiz?   Elbette, memnun olurum.   Fikirlerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.   Ben de size ve halkımıza teşekkürlerimi sunarım.

10 Mayıs 2014 Cumartesi 15:56

http://www.sebathaber.com/haber/sefik-beyi-ve-meclis-uyelerini-tebrik-ediyorum-4785.html