Dün akşam yatsı namazından sonra mahallemin çay ocağında Ortahisar Müftülüğünden din görevlileriyle güzel bir sohbet fırsatı bulduk. Kardeşlerimiz hizmet binalarının yetersizliğini ifade ettiler ve yeni güzel bir hizmet binasının gerekliliğini vurgulayıp köşemde bu konuyu işlememi rica ettiler. Bende bugün bu konuyu köşemde işlemeyi arzu ederek bu makaleyi kaleme aldım.
Ülkemizde din hizmetleri yasayla Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığımız ülke çapında yüzlerce Cami ve Kuran Kursu hizmetlerini bugüne kadar hakkıyla yerine getirmiştir. Ayrıca bu hizmetlerinin yanında hacı adaylarımızın hac farizasının güzelce yerine getirilmesi adına da büyük vazife görmektedirler. ALLAH Teala Hazretleri yar ve yardımcıları olsun. Hizmetlerini daim eylesin.
Başkanlığımız gerek ülkemde ve gerekse yabancı diyarlarda binlerce camide din hizmetlerinin yerine hakkıyla gelmesi için çok büyük bir vazife görmektedir. Başkanlığımız öyle diyarlarda camiler açmaktadır ki inanın bana ben bile bazılarının adlarını bile bilmemekteyim. Öyle ki yabancı diyarlara din hizmetlerini taşımaya çalışmaktadırlar.
Acizane görüşüm Milli Eğitimden sonra bu ülkenin en önemli kurumu Diyanet diye düşünmekteyim. Çünkü binlerce kardeşimiz namaz kılmak , Kuran okumayı ve ilmihallerini öğrenmek için Camiye ve Kuran Kurslarına gider ve orada Rabbimiz Teala Hazretlerine ibadet için toplanmışken çok büyük bir hizmettir cami vaaz ve irşat faaliyetleri. Başkanlığımıza bağlı tüm camilerde din görevlisi kardeşlerimiz cemaatine bir şeyler anlatmak ve kavratmak için çok hevesli olduklarını görmüşümdür.
Başkanlığımız Peygamber görevi mihraplara adam yerleştirerek Peygamber varisi olduklarını her defasında göstermektedirler. Burada bazı cahil kardeşlerimizin İmam arkadaşları namaz memuru olarak adlandırmaları çok tutarsız ve bir o kadar da yanlış bir davranıştır. İmamlık Peygamber görevi mihrabı hakkıyla eda etmektir. İmam arkadaşlar her ne kadar istekli olsalar bile cemaatten herhangi bir istek gelmediğinden eğitim hizmetleri hakkıyla yerine gelememektedir. Bu hizmette acizane görüşüm imam arkadaşlarda herhangi bir eksiklik yoktur. Burada cemaatten arkadaşlar ve ağabeyler zannım odur ki bilmediklerinden ve yaşlarının ilerlemesinden kaynaklanan bir utanıp sıkıldıklarından din görevlisi kardeşlerimizin yanına gelip dinlerini ve diyanetlerini öğrenmede zayıf davranmaktadırlar.
Güzel şehrim Trabzon’un ilçe müftülüğü yaklaşık beş yüz din görevlisi kardeşimize hizmet etmektedir. Bu rakam gerçekten çok büyük bir rakamdır. Şimdi taşınmış oldukları bina 1990’lı yıllarda şehrimizin ilk müftülük binası olarak kullanılan binadır. Tabi sizlerde anlamaktasınız ki bu bina o yıllarda halkımızın din hizmetlerini yerine getiren Müftülüğümüze büyük bile gelmektedir. 1990’LI yıllarla bugün 20014’li yıllarda din hizmetleri bir olamayacağına göre tabidir ki bugün bu binada zayıf kalmaktadır. Müftülük çalışanlarımız bu küçük binada hizmetlerini daracık odalarda sıkışmış olarak yapmaya çalışmaktadırlar.
Devler ricalimizden ricamız güzel şehrimize yakışır büyük bir Müftülük binası yapımını sağlamasıdır. Nasıl ki yabancıların din hizmetlerinin yerine getirildiği binalar çok büyük ve şatafatlıysa mesela Vatikan bizlerin o kadar büyük olmasa da yeterince hizmetlerin yerine getirildiği binaların büyük olmasını arzu etmekteyiz.
Hizmetlerin artarak devam etmesi dileğiyle…
Nizamettin BEKAR/TRABZON
Köşe Yazısı Yorumları