Birkaç gün önce güzel şehrim Trabzon’umun tarihi camilerinden ki 1236 yılında yapılmış tarihi Ebubekir Camisinde ikindi namazını cemaatle eda eyledim. Daha önce de orada pek çok namaz kılmıştım. Bu tarihi camimizin enfes sanatsal değeri olan bir minberi vardır. Gördüğünüzde eminim hayran kalacaksınız.Konumla ilgili yazıyı kaleme almak bugüne nasipmiş.
Tarih ve kültür kokan Minberlerimiz…
Selçuklu dönemi camilerde minberlerimiz genellikle ağaç işlemeciliği şeklindedir. Osmanlı dönemi camilerimizde ise genellikle minberlerimiz taş işlemeciliği şeklindedir. Her iki dönem minberlerimiz enfes işlenmiş geometrik şekillerden oluşmaktadır.
Minberler Cuma namazlarında ve bayram namazlarında kullanılmaktadır. Her iki namazda da Cuma namazının farzından önce ve bayram namazının kılınmasından sonra bu her iki namazın olmazsa olmazlarından olan hutbe okunmak üzere üzerine basamaklarla çıkılan bir yerdir. Bu her iki namaz hutbe okunmadan kabul edilmesi mümkün değildir. Hutbe her iki namazın rükünlerindendir.
Dedelerimiz ninelerimiz Selçuklular ve Osmanlılar muhteşem devlet geleneklerine istinaden inşa etmiş oldukları camilerde ki minberlerde çok mükemmel sanatsal değerleri olarak inşa edilerek insanlarımızın hizmetine sunulmuşlardır. Tarihi şehirlerimizde ki tüm camilerde bu böyledir. Hangi tarihi camiye giderseniz gidin bu önemli tespiti sizlerde mutlaka göreceksiniz. Gidiniz tarihi Trabzon, Bayburt, Edirne,Konya camilerine gidiniz tarihi Adıyaman camilerine gidiniz tarihi İstanbul camilerine vb. gibi tarihi şehirlerdeki tüm camilerde dedelerimiz ninelerimiz inşa etmiş oldukları camilerde enfes sanatsal değerleri çok yüksek olan minberler inşa ederek camilerde hizmete sunmuşlardır.
Günümüzde inşa edilen camilerde ki minberlere bir bakın günümüzde inşa edilen camilerin bir sanatsal değeri olmadığı gibi ne acıdır ki cami içerisinde ki minberlerinde de herhangi bir sanatsal değeri yoktur. Acizane ben bunu günümüzde inşa edilen gitmiş olduğum pek çok camide yakinen görmüşümdür. Buradan bile dedelerimiz ninelerimiz Selçuklular ve Osmanlılarla bizlerin arasında ki güç ne kadar orantısız olduğunu eminim sizlerde anlamışsınızdır. Günümüzde iki tane taş parçasını bir araya getirmeler ve camilere minber diye koymalar başkaca bir şey yok gibi…
Tabi burada günümüzde insanlarımızın dünya ve ahrette bakış açılarında ki farklılıkta burada önemlidir diye düşünmekteyim. İnsanlarımız bu devasa Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde Kur’an ve Sünnete hizmetlerinden dolayı Rabbimiz dedelerimiz ninelerimizin izzetini ve şerefini artırmış olduğundan devletleri de çok güçlü ve hakimiyet alanları genişti. Dedelerimiz ninelerimiz Selçuklular ve Osmanlıların devasa devlet geleneklerini yansıtma adına camilerinin ve cami içerisinde ki minberlerinde sanatsal değer açısından çok yüksek değerli vardı. Bu şehrimin tarihi Çarşı camisi ve içersinde ki minber ile bugün herhangi bir mahallede inşa edilen herhangi bir cami ve içerisinde inşa edilen minber arasında yaşanılan dönemlerde ki güç farklılıkları olduğu gibi inşa edilen camilerde ve minber arasında da bu güç meselesi yüzünden farklıklar da açık olarak ortaya çıkmaktadır.
Rabbimden niyazım yeniden Kur’ana ve Sünnete dönerek kaybetmiş olduğumuz izzet ve şerefi tekrar geri kazanalım. Bu da kendi yaşantımızı değiştirmekten geçtiğini Rabbim açık olarak Kur’anın da beyan etmektedir…
Nizamettin BEKAR/TRABZON
Köşe Yazısı Yorumları