*
Öyle veya böyle; bu Türkiye'de siyasete 40 yılını vermiş birisinin en tabii hakkıdır. Turgut Özal ve Süleyman Demirel örneğinde olduğu gibi.. Yani, bugünkü şartlarda, hak hakkı olana tevdi edilmiştir. Ancak, böyle bir hakkın tevdii ise, ne ilginçtir ki, buna karşı çıkanlar eliyle yapılmıştır. Yani başta MHP ve CHP'nin dolaylı desteği ile..
*
Nasıl ve hangi şartlarda, ne gibi argümanlar kullanılarak teslim edilmiş, ya da teslim alınmıştır? Artık pek önemli değildir. Zaten, geçmişe işine geldiği zaman ve görmek istediği şekilde bakan yığınların oluşturduğu bir kalabalık haline geldiğimiz için, düşünürün dediği gibi; "Geçmiş geçmiştir. Gelecek gelecektir. Bugün ise gerçektir."
*
10 Ağustos seçimlerinin rakamların dilinden gerçeklerinden bazıları bana göre şunlardır:
*
-Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 30 Mart'ta aldığı 20 milyon civarındaki oyu bu kez yüzde 43 değil, yüzde 52 oy oranına tekabül ettirmiştir. 52 milyon seçmenli Türkiye'de sonuç 30 Mart'taki gibi yüzde 89 oranındaki katılımlı olabilse idi, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalacaktı. Yani, 10 Ağustos seçimleri sonucunda Başbakan Erdoğan, ne kadar iş bilir sahibi idiyse, muhalefet de o kadar işi bilmekten uzaktı. Denebilir ki ; "Bunda et büyük etken maddi imkanlardı." Bu da doğrudur.
*
Daha açık bir örneği Trabzon üzerinden verecek olursak, 30 Mart'ta Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı 273 bin 726 oy ile kazanırken, yüzde 58.3 oranını tutturmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Orhan Gümrükçüoğlu'ndan sadece 217 oy fazlasıyla 273 bin 943 oy almasına karşın, oy oranını yüzde 70'in üzerine çıkarmıştır.
*
-Aslında, genelde Türkiye'de, yerelde Trabzon'da 30 Mart'ta göre farklılığı Başbakan Erdoğan değil, sandığa gitmeyen başta MHP ve CHP olmak üzere Ekmeleddin İhsanoğlu'nu oy vermeyi taahhüt edenler yaratmıştır. Yani sonucu galip gelenin iyi oyunundan çok, mağlup olanların köyü oyunu tezahür ettirmiştir.
*
Tezahür tttirenler arasında şüphesiz ilk sırada yer alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Türkiye'deki siyasi tablonun yeniden şekillenmesi, özellikle de önümüzdeki genel seçimlerde AKP'nin iktidarının sallanması noktasında yapması gereken tek bir şey vardır ki, onu detayları ile önümüzdeki bir kaç gün içinde irdeleyeceğiz.
*
Selahattin Demirtaş'ın, "Temsilde adaleti ortadan kaldıran" yüzde 10 barajlı sistem için; "Artık buna gerek yok" dedirtecek göstergesi, iktidar olunca, kendi ikballeri için "Baraj kalsın" ile geçinenlerin ikiyüzlülüğüne de "dur" diyecektir diye düşünüyoruz.
*
Şimdilik sonuç itibariyle, rakiplerine karşı her türlü imkanı kat be kat fazla olan Başbakan Erdoğan'ın, tüm bunlara rağmen birinci turda seçilme işini siyasi rakiplerinin, MHP ve CHP'nin yönetici ve seçmeni sayesinde elde ettiği çıplak ve net bir gerçektir.
Köşe Yazısı Yorumları